Sivas ile ilgili bilinmeyenler başlıklı Tarihçi Talha Gönülalan tarafından yapılmış ve internette yer alan çalışmayı sitemize alıntı yapıyoruz.
YAZI TARİHİ : 16 KASIM 2008
Bunları Biliyor musunuz ?
İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in hocası Molla Hüsrev’in Sivaslı olduğunu ve Fatih’in hocasına danışıp icazet aldığını dolayısıyla İstanbul’un fethinde Sivaslı Molla Hüsrev’in önemli katkısı olduğunu…
Sivas’ın Divriği ilçesinde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın Unesco (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu ) tarafından Dünya Kültür Mirası Listesinde yer aldığını ve bu listede yer alan Türkiye’deki dokuz kültürel ve doğal yapıdan birisi olduğunu…
Anadolu Selçuklu Devleti ve beylikler döneminde birçok medresenin inşa edildiği ve adeta bir medreseler şehri haline gelen Sivas’a Osmanlı Devleti’nin şehre hakim olduğu beş asırlık devir boyunca sadece bir medrese inşa edildiğini ve bu medresenin de Küçük Minare Mahallesi’nde yaptırılan İhsaniye Medresesi olduğunu… Ayrıca bu medresenin Sivas Valilerinden Said İbrahim Paşa’nın babası Himmet Ağa tarafından yaptırıldığını… (bakınız ; Ömer Demirel Kuruluşundan Günümüze Çeşitli Yönleriyle Bir Osmanlı Mahallesi : Küçük Minare Mahallesi , Türk Yurdu Dergisi, Aralık 1999-Ocak 2000, sy. 148 )
Selçuklular ve Beylikler döneminde Sivas, Kayseri , Konya gibi şehirlerin çok büyük imar ve kalkınma faaliyetlerine sahne olmuş olmalarına rağmen Osmanlıların Türk-İslam fetih anlayışı nedeniyle batıya ve dolayısıyla Bursa, Edirne ve İstanbul gibi şehirlere önem vermesinden dolayı ağırlık merkezinin batıya ve Balkanlara kayması neticesinde Sivas’ta ve çevresinde yapılan eser sayısının azalmış olabileceğini …
Divriği Ulu Camii için bir Amerikalı tarihçinin “Bu eser bizde olsaydı , cam bir kafes yapar ve eseri bu cam kafesin içinde saklardık” dediğini ve Türkiye’de ise bu eserin bir türlü restore edilip, cazibe haline getirilemediğini…
Sivas’ın Osmanlı Devleti zamanında Paşa Sancağı ( eyalet merkezi ) haline getirildiğini ve böylelikle Karaman ile birlikte Anadolu’daki iki Paşa Sancağı’ndan biri olduğunu ve böylece Sivas’ın çevresindeki birçok ilin Sivas’a bağlı sancaklar haline getirildiğini…
2004 yılında Osmanlı arşivlerine en çok ilgiyi gösteren yabancıların A.b.d.’liler olduğunu ve ayrıca Japonların araştırdıkları önemli konulardan birisinin de Rum Vilayeti ( Sivas-Kayseri ) tarihi olduğunu ..
Fransızların 2004’te arşivlerde yaptıkları araştırmalardan ilgilendikleri konular arasında “Büyükşehir ve dışındaki Sivaslıların geleneklerindeki değişim ve gelişmeleri” incelediklerini….
Star Gazetesi’nin 13 Eylül 2004 haberine göre İstanbul’un 12 milyon nüfusunun 1,5 milyonunu Sivaslıların oluşturduğunu ve İstanbul’daki 1922 hemşehri derneğinin 615’ini İstanbul’daki Sivaslıların kurduğunu, ayrıca bu derneklerden 312’sinin Sivaslılar Vakfı’na bağlı olduğunu… Bundan başka kurulan CMS sistemiyle Sivas’ta olup bitenden İstanbul’da 12 bin kişinin anında haberdar olduğunu…
İstanbul’da yaşayan Sivaslıların en yoğun yaşadıkları ilçenin Maltepe ve burdaki Zümrütevler Mahallesi olduğunu ve İstanbul’da seçilen Sivaslı tek ilçe belediye başkanının AKP’li Maltepe Belediye Başkanı Fikri Köse olduğunu…
Sivas’ın başta Anadolu Selçuklu Devleti olmak üzere Danişmentliler, Kadı Burhaneddin, Eretna Devleti gibi devletlere başkentlik yaptığını Divriği’nin de Mengücekliler hakimiyetinde kaldığını, Kadı Burhaneddin ve I. İzzedin Keykavus gibi hükümdarların mezarlarının Sivas’ta olduğunu…
Türk edebiyatının güçlü temsilcileri ve Türkçe’yi en iyi kullanan aydınlardan gösterilen Yavuz Bülent Bakiler, Beşir Ayvazoğlu , Ahmet Turan Alkan ve Ergun Göze gibi aydınların Sivaslı olduklarını ve Sivas ile ilgili birçok eser yazıp, Sivas hasretlerini her fırsatta dile getirdiklerini…
Aralarında İsrail, Kuveyt , Hong Kong gibi güçlü ekonomilere sahip 111 ülkeden daha büyük Hollanda, Belçika gibi ülkelere yakın yüzölçümü olan Sivas’ın yüzölçümü olarak Türkiye’de Konyadan sonra ikinci büyük il olduğunu… Sivas’ın Avrupa’nın en eski cumhuriyeti olan San Marino’nun 470 katı alana sahip olduğunu… Sivas topraklarının Türkiye’de üç ayrı bölgeye yayıldığını…(bakınız ; Türkiye Gazetesi , 31 Temmuz 2005 Pazar , sy. 7.)
Türkiye’nin yıllık demir cevheri üretiminin yarıdan fazlasınının Sivas Divriği tarafından karşılandığını, Sivas’ın sölestin yatakları açısından ülkede yüzde 90 ve asbest yatakları açısından da yüzde 58 paya sahip olduğunu, ayrıca Sivas’ta 4 altın, 17 bakır, 42 demir, 127 krom, 5 kurşun-çinko, 20 manganez, 12 nikel, 2 wolfram, 7 manyezit, 22 mermer, 34 sölestin, 23 tuzla, 31 asbest, 3 talk, 16 linyit, 2 kaolen, 1 barit, 6 kaplıca kaynağı, 1 adet memba suyu, maden suyu, çok sayıda çimento hammaddesi, tuğla-kiremit hammaddesi, jips ve kireçtaşı zuhur ve yataklarının yanında bentonit, diyatomit, zeolit, florit, grafit, asfaltit, kükürt, vermikülit, antimuan, arsenik, uranyum-toryum, karbondioksit ve nadir toprak element zuhurları bulunmasına rağmen bir çok yer altı kaynağının kullanılamadığını veya işletilmediğini..(bakınız ; Türkiye Gazetesi , 31 Temmuz 2005 Pazar , sy. 7.)
Sivas şehrinin eskiden beri surlarla çevrili olduğunu ve Selçuklu Devleti ile Osmanlı Devleti zamanlarında bu surların var olduğunu, günümüzde yapılan kazırlarda özellikle dış surlarla ilgili kalıntıların bulunduğunu…(bakınız ; Ömer Demirel, Sivas Şehir Hayatında Vakıfların Rolü, TTK Yayınları, sy. 11 )
Kanuni Sultan Süleyman’ın Veziri Koca Hasan Paşa’nın da Sivaslı olduğunu…
Türkiye’de kayak sporunun ilk kez Sivas’ta başlatıldığını..
Milli Mücadele döneminde Sivas’ın Sivas Kongresi ile birlikte 108 gün boyunca hareketin merkezi konumuna geldiğini ve Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarının bu 108 gün boyunca Sivas’ta ağırlandığını.
Sivas’ın I.Dünya Savaşı sonrasında ve Kurtuluş Savaşı’nda düşman işgaline uğramadığını ve bu özelliğiyle Anadolu’daki az sayıdaki şehirden biri olduğunu.
Sivas Şifahiye Medresesi’ndeki yangın izlerinin Orta Asya’dan gelip Anadolu’yu ele geçirmeye çalışan Timurlenk’in, 180 000 kişilik ordusu ve filleriyle ani bir baskın yapıp 4.000 kişilik Osmanlı ordusunu gafil avladığında yaptığı büyük tahribat ve zulümün canlı kanıtı olarak hala var olduğunu.
Osmanlı döneminde Bölge Eyaleti olan Sivas’a 1516 yılında alınan karara göre Kayseri, Tokat, Amasya, Yozgat, Çorum, Divriği ve Arapkir ilçe olarak bağlandığını.
XIV. yüzyılın ilk yarısında Sivas’a gelen İbn-i Batuta’nın , bu şehri İlhanlılar’ın Anadoluda’ki en büyük şehri olarak tanımladığını.
En eski dünya medeniyetleri olan Persler, Etiler, Hititler, Asurlar’ın Sivas’ta hüküm sürdüklerini…
Cumhuriyet tarihinin de ilk vagon ve lokomotif fabrikası ve Cer atelyesi TÜDEMSAŞ’ın Sivas’ta 1939’da kurulduğunu.
Karadeniz’in tek yolcu treni olan Samsun Postası’nın Sivas’tan gönderildiğini
Sivas Kangal’da Türkiye’nin en büyük linyit işletmesinin bulunduğunu.
Sivas’ın 1 245 köy ile Türkiye’nin en fazla köye sahip ili olduğunu..
Tarihçi Talha Gönülalan’ın internette yer alan çalışmasından alıntı yapılmıştır.
çok güzel olmuş elinize sağlık çok beğendim
Site güzel,elinize sağlık ama daha çok bilgi gerekli.Mesela;dünyada 450’nin üzerinde aşık,ozan ve şairi olan tek il olduğunu, endemik özelliklerinden dolayı,Kangal Koyunu ve Kuzusu,Kangal Kumrusu,Kangal Çoban Köpeği,Kangal Balıklı Kaplıcası,Kangal Bitkisi,Koyulhisar Orman Mantarı,Madımak’tan başka;Kızılırmak,Orta Fırat,Yeşilırmak,Seyhan,Ceyhan hatta Kelkit Irmağının ana kollarının da Sivas’tan çıktığının ve bu suların; Karadeniz, Akdeniz ve Kızıldeniz’e döküldüğünün vs.Selçuklulardan bu yana tıbbi alet üretilen bir şehir olduğunun da bilinmesi gerekmez mi?
slm arkadaşlar yorumlarınız çok güzel..okuduğumuz yazı da çok güzel ve çok gurur verici…bu bilgilerin bir kısmını biliyordum…sivas ın fiili başkent oluşu ve sivas kongresinin ulusal oluşu çok gurur verici….sivaslı şair ve sanatçılar çok kaliteliler…istanbulda nüfusu en fazla olan şehirdir..
Çok teşekkürler çok sağolun,oldukça güzel bir site ve emekler boşa gitmemiş çok teşekkür ediyoruz emekleriniz için, emeğe saygı. Sizde web sitemizi ziyaret etmek, Komik Fıkralar Okumak istiyorsanız adresimiz: fikrablog.com , iyi günler dileriz.
ey taşına toprağına kurban olduğum sivasım ayrıldık ama yine gelicem allahın izniyle.sivasın geçmişi çok muazzamdır.osmanlı itibariyle nice büyük veliler alimler allah dostları yaşaşmıştır ve coğu orada yatmakta toprağı muaazzamdır.orada dünyaya gelen insan yiğit,mert dir.pir sultan abdal,molla hüsrev,şemşi sivasi ve apdulvahabi gazi(medine sancaktarı)o güzel insanlar ve niceleri lakin düşman girmemiş,allah göstermesin tporağına serttir deprem yaşanmaz pek nam sallmış dünyaya yiğitleriyle daha ne olsun,elbet buluşuruz sivasım yarim…
yani güzel bir site ben japonyada yaşıyorum ve tanıdıklarım sivaslı umarım böyle yazıldığından daha güzel çıkar
ben almanya yasiyorum ama sivasta dogdum büyüdüm Sivasin havasi sert ama insani mert olur her zaman
sivas cok güzel bir yere ben ziyo ama soguk diyolar ben zonguldaklıyım gelcekten denildigi kadar soguk muki?ben sivasa vatani görevimi yapmak icin geliyorum.
yazılar birbirine karışmış değildir. Her paragraf ayrı bir konuyla ilgilidir. Bunun haricinde karışma varsa tarayıcınız ile ilgili bir sorundur.
ya yazılar hep birbirine karışmış offff…..